Türkiye’de cinsiyet temelli ayrımcılığın bir sonucu olarak, kadın yoksulluğu kavramının toplumda gittikçe daha derin bir yer edindiğini belirten Cesur, “Kadınlarımız topumdaki pek çok yapısal sorunun sonucunda eğitim ve çalışma hayatından geri kalmakta, ekonomik imkanlara erişme noktasında erkeklere karşı daha dezavantajlı hale gelmektedir” ifadelerine yer verdi.
EKONOMİK EŞİTSİZLİK, KADINA YÖNELİK ŞİDDETİN EN BÜYÜK KAYNAĞI
Cesur, kadınları sosyal ve ekonomik hayatta imkanlar ve sonuçlar bakımından erkeklere eşitlemeyi hedefleyen bütüncül bir anlayış ve politika vizyonunun eksik olduğunu ve kadınların ekonomik hayatta yaşadığı ayrımcılığın Coivd-19 salgını ile beraber, iyice arttığını dile getirdi.
“Salgının ekonomi üzerindeki olumsuz etkileri sonucu ilk gözden çıkarılan kesim, daha dezavantajlı olan kadınlarımız olmuştur.” diyen Cesur, kadın yoksulluğunun derinleşmesinin, kadınların sosyal hayatta uğradığı diğer ayrımcılıkları, yüzleşilen baskıları ve maruz kalınan erkek şiddetini de arttırdığını söyledi.
“Kız çocuklarımızın yetiştirilmesinden, onlar için yapılan eğitim harcamalarına, toplumsal algı ve cinsiyet rollerinden, aile yapısı ve aile içinde görev dağılımına kadar uzanan çeşitli dinamikler bu konuda önemli rol oynar. Halihazırda toplumuzda var olan ve gittikçe artan kadına yönelik şiddet ise, hem kadın erkek arasındaki ekonomik adaletsizliğin bir sonucudur; hem de baskılar ve şiddet ile kadınları çalışma hayatından uzak tutması, eve kapatması, eğitimden ve sosyal hayattan mahrum bırakması yönüyle de pekiştiricidir.”
KADINLARIN EKONOMİK KATILIMI VE FIRSAT EŞİTLİĞİNDE TÜRKİYE, DÜNYA’DA SON SIRALARDA
Kadın yoksulluğunun 2006’dan bu yana derinleştiğini belirten Cesur, Küresel Cinsiyet Uçurumu Endeksi’nde Türkiye’nin ekonomik katılım ve fırsat eşitliğinde 153 ülkeden 136. olduğunu ve bu sıraya 2006’daki 106.lıktan düşüldüğünü belirtti.
Cesur ayrıca, Covid-19 salgını öncesi Türkiye’de 20-65 yaş arası kadın istihdam oranı ile erkek istihdam oranı arasında Yüzde 40’a yakın fark olduğunu, Avrupa ortalamasında ise bu farkın Yüzde 11,7 olduğuna dikkat çekti. Kadınların aynı iş için erkeklerin aldığı ücretin ancak Yüzde 58’ini alabildiğine, erkeklerin cebine giren her 100 lira için kadınların cebine 43 lira girdiğine ve yönetici pozisyonlarının yalnızca Yüzde 14,8’inde kadınların istihdam edildiğine dikkat çekti.
COVİD-19 SALGININDA KADIN ERKEK ARASINDA EKONOMİK EŞİTSİZLİK ARTTI
Cesur, verilerle salgın süresince kadın erkek arasındaki ekonomik eşitsizliğin daha da arttığını ortaya koydu: Salgın süresince erkek iş gücü Yüzde 2,5 azalırken, kadın işgücü Yüzde 8,2 azaldı. Toplam istihdam erkeklerde Yüzde 2,7 azalırken, kadınlarda Yüzde 6,5 azaldı. İşbaşında olan erkeklerin sayış Yüzde 6,5 azalırken, kadınların sayısı Yüzde 11,5 azaldı. Ümitsiz işsizlerin oranı erkeklerde Yüzde 107,9 artarken, kadınlarda Yüzde 171 arttı.
CİNSİYET TEMELLİ EŞİTSİZLİK YASAMA VE YÜRÜTMENİN ÇÖZMESİ GEREKEN BİRİNCİ SORUN
Aylin Cesur; “Ülkemizde derinleşen kadın yoksulluğu sorunun bütün boyutları ile araştırılıp, bu soruna yönelik kapsamlı çözümler bulunmalı, bütüncül bir eşitlik ve kadın politikası vizyonu ortaya koyarak bu ve bundan sonraki hükümetlere bir rehber oluşturmalıdır” diye belirtti.
İktidar partisinin, daha önce muhalefetten gelen kadınların sorunlarına yönelik pek çok önergeyi reddettiği biliniyor. Bu önergenin de reddedilip edilmeyeceği merak konusu.
OGESTİ
Sizde yazarlık yapabilirsiniz.
09/03/2021
aylincesur, kadınhaklari, kadinolmak, iyiparti, turkiyedekadinolmak, meclis, tbmm, ispartahaber
