Geçmişi Milattan Önce 5 bin yılına dayanan ve Pamfilya bölgesine bir dönem başkentlik yapan Antalya'nın Aksu ilçesindeki antik kentte, 75 yıldır kesintisiz kazı çalışması yapılıyor.
Kazılarda çıkarılan çok sayıda heykel, sergilendiği Antalya Müzesi'ne dünyanın en zengin Roma Dönemi heykel müzelerinden biri olma özelliğini kazandırdı.
Kentin simgesi iki yuvarlak kule, sur duvarları ile eşine ender rastlanan sütunlu cadde, su kanalı, mozaikleri, stadyum ve tiyatrosuyla ziyaretçilerine başka bir dünyanın kapılarını açan Perge'nin eski ihtişamına kavuşması için çalışmalar sürdürülüyor.
Antalya Valiliğinin 2018'i "Perge Yılı" ilan etmesi üzerine Antalya Tanıtım Vakfı ile ortaklaşa hayata geçirilen "Bir Sütun da Sen Dik" kampanyası kapsamında zamanla yıkılan, yıpranan sütunların ayağa kaldırılması hızlandırıldı.
Antalya Müze Müdürlüğünce restorasyonu yapılarak, düzenlenen 100'ün üzerinde sütun antik kentteki yerlerine dikildi. Özellikle 2012'den sonra kazı ve restorasyon çalışmalarıyla Perge'de düzenleme ve rehabilitasyon gerçekleştirildi.
- "Tarihiyle kültürel yapısıyla öne çıkıyor"
Perge Antik Kenti Kazı Başkanı İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sedef Çokay Kepçe, kazı çalışmalarında özellikle son yıllarda Milattan Önce 5 binden itibaren ilk insan izlerine rastlandığını söyledi.
Yerel bir tanrıçanın önemli kutsal mekanlarından biri olduğu için antik kentin önemli olduğunu vurgulayan Kepçe, "Antalya'nın çok içinde tam arkeolojik vaha gibi doğa ve tarihi güzellikler içinde barındıran kıymetli bir kent. Tarihiyle kültürel yapısıyla öne çıkan bir kent. Ziyaretçiler, deniz kum güneş üçgenine şehrin içindeki Perge Antik Kenti'ni de ekleyebilirler." diye konuştu.
Kepçe, tiyatro yapısının, surların, güzel çeşme yapılarının, mozaiklerin, çarşı ve sütunlu caddelerin ziyaretçilerin ilgisini çektiğini ifade etti.
- Antalya Müzesi'nin heykellerinin büyük bölümü Perge'den
Antalya Müzesi'nin heykellerinin büyük bölümünün Perge'den çıkarıldığını belirten Kepçe, şunları kaydetti:
"Tiyatrodan görkemli devasa boyutta heykeller bulundu. Bizim için çok küçük bir nesne neyse devasa heykel de aynı kıymette. Değerli madenden yapılan eseri bulduğumuzdaki heyecan neyse seramikten çanak çömlek parçası bulduğumuzdaki heyecan da aynı. Çünkü biz onun içinde bulunduğu mekan içindeki değerini anlamaya çalışıyoruz. Geçen sene kazıda giyimli kadın heykeli bulduk."
Kazı çalışmalarının heyecanlı bir meslek olduğuna değinen Kepçe, her buluntunun çıkarıldıktan sonra kütüphane çalışmalarının uzun sürdüğünü dile getirdi.
Kentin her yerinde mozaikler olduğunu vurgulayan Kepçe, "Sütunlu caddelerin kaldırımlarında, agoranın etrafında, hamamda, mozaikli zeminler var. Antik dönemi insanları, mozaiklerin yer aldığı döşemelerin üzerinde yürüyorlardı. Birçok farklı yerden malzemenin ithal şekilde buraya geldiğini görüyoruz. Büyük İskender'in buraya gediğini biliyoruz." dedi.
ANTALYA (AA)
Sizde yazarlık yapabilirsiniz.
03/05/2021
ogesti, antalya